İyot Eksikliği-Prof. Dr. Zerrin Orbak
İyot, insan vücudunda çok küçük miktarda bulunan beyin gelişimi ve büyümenin düzenlenmesinde çok önemli rolü olan tiroid hormon sentezi için gerekli olan bir eser elementtir. Günlük iyot ihtiyacı yaşlara göre değişmektedir. Ortalama günlük gereksinim 1 yaşın altında 50 µg, 1-10 yaş arasında 100 µg, adolesan ve erişkinlerde 150 µg, gebe ve emziren kadınlarda 200 µg’dır. Vücuda alınan iyot miktarını belirleyen en önemli faktör yaşanılan bölgedeki toprak, su ve bitkilerde bulunan iyot miktarıdır. İyot eksikliği belirli cografi bölgelerde daha sık görülmekte olup sıklık iyot eksikliği derecesine ilave olarak diğer çevresel guatrojenlerden de etkilenmektedir.
İyot, vücudumuzda başta beyin olmak üzere tüm organların düzenli çalışmasında, büyüme ve gelişmenin tam olmasında, vücudun ısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan Hormonların yapımında kullanılmaktadır. Tüm yaş grupları iyot eksikliğinden etkilense de özellikle hamileler, fetüs, yenidoğan ve süt çocukları daha fazla etkilenmektedir. İnsanda beyin gelişimi fetal hayatta başlar ve ilk 2-3 yaş en hassas dönemi oluşturur. İyot eksikliğine bağlı olarak düşük, ölü doğum, bebek ölümünde artma, zeka geriliği, sağırlık, boy kısalığı görülmektedir. İyot eksikliği bölgelerinde yenidoğan tarama testlerinde TSH düzeyleri yüksek bulunmaktadır. Çocukluk çağında ise guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük ve okul başarısızlığına neden olur. İyot eksikliği bölgelerinde yaşayan çocukların IQ skorunun 13 puan düşük olduğu gösterilmiştir. Erişkinlerde ise guatr, tiroid beziyle zihnin yeterli çalışmaması, güçsüzlük gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Bir bölgedeki iyot eksikliğinin derecesi guatr oranı, idrarda iyot eksikliği gibi ölçütlere göre yapılmaktadır.
İyot eksikliği dünyada korunabilir zeka geriliğinin sık nedenlerinden biridir. İyot vücuda su, besinler, ve özellikle deniz ürünleri ile alınır. Günümüzde dünyada hala milyonlarca insan iyot eksikliği ve sorunlarıyla yaşamaktadır. Ülkemizde besinler ve içme suyuyla yeterli iyot alınamamakta olup iyot yetersizliği hastalıklarını önlemek için tek önlem gebelikten önce ve gebelik boyunca anne adayları ve yenidoğan bebekleri öncelikli olmak üzere tüm yaşam boyunca iyot açığının karşılanmasıdır. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı ve UNICEF işbirliği ile 1994 yılından bu yana “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” yürütülmektedir. Bu program çerçevesinde yapılan eğitim, bilgilendirmelerle iyotlu tuz kullanımı artmış olmasına rağmen hala istenilen düzeylerde değildir. Sorunun önlenmesi için sadece tuzların iyotlanması ve iyotlu tuzun kullanılıyor olması yetmemektedir. İyotlu tuzun nemli olmayan ortamda kapalı dolapta saklanması ve yemeğe uygun zamanda ilave edilmesi de etkinlik açısından önem taşımaktadır.
Prof. Dr. Zerrin Orbak
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı