HAMİLELER ve ÇOCUKLAR ELEKTRİKLİ ALETLERDEN UZAK DURUN
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı ve Mühendislik – Mimarlık Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümleri ile ortak yapılan deneysel çalışmada sürekli elektriksel alana maruz bırakılan gebe farelerin yavrularının kontrol grubundaki farelere göre belirgin olarak düşük doğum ağırlıklı doğdukları ve ergenliğe daha geç girdikleri saptandı. Çalışma uluslararası düzeyde yayınlanan önemli bir bilimsel dergide kabul edilerek yayınlandı.
Konu hakkında açıklama yapan proje sorumlusu Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Bumin Dündar ve proje yardımcısı Mühendislik – Mimarlık Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi, Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projeleri Fonu tarafından desteklenen çalışmalarında; dişi fareleri gebeliğin ilk gününden itibaren deneysel olarak günlük hayatta elektriksel aygıtlar nedeniyle insanların sıkça karşılaştıkları düşük frekanslı elektriksel alana maruz bıraktıklarını ve çalışma sonunda yapılan değerlendirmede elektriksel alana maruz bırakılan gebe farelerin yavrularının daha düşük doğum ağırlıklı bulurken büyüme ve gelişimlerinin de daha yavaş olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Dündar ve Çömlekçi, çalışmalarında elektriksel alanın doku düzeyindeki zararlı etkilerinin beyin ve over gibi dokular üzerinde de gösterildiğini söylediler. Dündar ve Çömlekçi “her ne kadar çalışmamız deneysel olsa da elektriksel alanın gebe ve yavru farelerde görülen belirgin zararlı etkilerden dolayı, özellikle gebelerin ve küçük çocukların mümkün olduğunca elektrikli aletlerin uzağında tutulmalarını önermekteyiz. Özellikle gebe, bebek ve çocukların yataklarının yakınında veya bitişikteki duvarda buzdolabı bilgisayar ve televizyon gibi elektrikli cihazlar ve elektrik kabloları bulunmamalıdır. Bu cihazların kapalı olsalar bile fişleri çekilmediği müddetçe elektriksel alan oluşturdukları akılda tutulmalıdır.” şeklinde konuştular.
Çalışmalarının özellikle ergenlik gelişimi üzerine düşük frekanslı elektriksel alanın etkilerin araştırıldığı dünya literatüründeki ilk çalışma olduğunu ifade eden Dündar ve Çömlekçi, bu konuda daha ileri çalışmalar yapılmasının gerekliliğini vurguladılar.