Sağlıkta Performans Sistemi

İster beğenin ister beğenmeyin sağlıkta dönüşüm tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle hekimler için bu değişimde en önemli ayaklar muayenehanelerde çalışmaya getirilen kısıtlamalar, tam gün çalışma zorunluluğu ve performans sistemi kuşkusuz. Eğitim Araştırma Hastanelerinde Klinik Şefliklerin kaldırılması gibi diğer önemli gelişmeler hakkındaki fikirlerimizi bir sonraki yazımıza bırakarak, şimdi özellikle hem üniversite çalışmış hem de şu an Eğitim Araştırma Hastanesinde çalışan bir hekim olarak performans sistemi hakkındaki görüşlerimi ve önerilerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle performans sisteminin mantık olarak oldukça doğru bir sistem olduğunu düşünüyorum. Çalıştığın kadar para kazanmak ve çalışanla çalışmayanı ayırmaya yarayan bir sisteme hiç kimsenin karşı çıkabileceğini sanmıyorum. Ancak her denenen yeni sistemde olduğu gibi performans sisteminde de bazı olumsuzlukların olduğu aşikardır. Zaman içinde bazı düzeltmeler yapılmıştır ve yapılmaya da devam etmektedir. İyi niyetli eleştiriler dikkate alındıkça sistemin özellikle biz hekimler için gün geçtikçe daha da olumlu hale geleceğini umuyorum.
Performans sistemi ile ilgili en çok eleştirilen nokta sistemin gelir dağılımında tam bir adalet getiremediği noktasında yoğunlaşmaktadır. Yani çalışanla çalışmayanı ayırt etme ve çalışanı ödüllendirme amaçlı sistem; şu anda pratikte birçok branşta aynı işi yapanların benzer ücretler almasını sağlamamakta, diğer taraftan daha az çalışanın daha çok çalışandan fazla para alması gibi sistemin mantığına aykırı birtakım olumsuzlukları da ne yazık ki içerebilmektedir.
Bunları somut örneklerle açacağım ama affınıza sığınarak hastane ve hekim ismi vermeyeceğim. Örneğin A hastanesindeki ve B hastanesindeki hekim arkadaşlarımız benzer eğitimleri almış ve aynı alanın uzmanı olsun. A hastanesi daha büyük ve hastası daha çok bir hastane ise, ortalama puanı yüksek olduğundan bu hastanede çalışan hekim arkadaşımız, daha düşük ortalama hastane puanına sahip B hastanesindeki hekim arkadaşımızla benzer sayıda hasta bakmalarına ve aynı işi yapmalarına rağmen oldukça farklı aylık performans gelirleri elde etmektedirler. Hastane ortalamasından performans verilse bile bu adaletsizlik ortadan kaldırılamamaktadır. Ayrıca özellikle tatil dönemlerinde hastane ortalamasının düştüğü için siz ne kadar çok çalışırsanız çalışın, ne kadar çok puan toplarsanız toplayın aldığınız performans geliri daha az çalıştığınız aydan düşük kalabilmektedir. Bu da ayrı bir adaletsizliğe yol açmaktadır. Bu adaletsizlikler mutlaka ortadan kaldırılmalıdır.
Bazı branşlar performans sisteminde şu anda daha şanslı gözükmektedir. Bu durum puanlamalar kadar SGK fiyatlandırmaları ile de ilgilidir kuşkusuz. Ancak özellikle birçok dahili branşta ne kadar çalışırsanız çalışın belli bir gelirin üstüne çıkmanız ve diğer branşları yakalamanız neredeyse imkansız gözükmektedir. Puanlama sisteminde çalışma düzeyine göre geliri düşük çıkan branşların gözetilerek elde edilen gelirlerdeki uçurumlar en aza indirilmelidir.
Eski adı şeflerin yeni adıyla eğitim görevlilerinin ve uzmanların performans sistemine doğrudan katılımları mutlaka sağlanmalıdır. Asistanların çalışıp, şeflerin puan topladıkları bir sistem zannediyorum performans sisteminin ruhuna aykırıdır. Yazının başında belirttiğimiz gibi teorikte kaldırılan ama pratikte kalkmadığı görülen şeflik sistemi hakkında ayrıntılı bir değerlendirmeyi yakında burada yapmayı düşünüyorum.
Her hekimin aldığı performans puanlarının miktarının ve ayrıntılı dökümünün gizli olmasının sistemin ruhuna aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu konudaki şeffaflık ahbap çavuş ilişkisi ile yapılan mevcut gizli puan alışverişlerini ve mantık dışı puan kazanımlarını önleyecek ve adaleti sağlayacaktır.
Aynı bölümün farklı branşlarında da adaletsizlikler olabilmektedir. Bölüm içi puan dağılımları ile ilgili adaletli bir sistemin de mutlaka getirilmesi gerekmektedir. Mevcut sistemde hekim hiçbir iş yapmadan puan kazanabilmektedir. Örneğin bir radyoloji uzmanı yorumlamadığı bir filmden puan kazanırken, bir yenidoğan uzmanı hemşirenin taktığı sondadan puan kazanmakta, bir acil uzmanı yüzünü bile görmediği hastadan puan elde etmektedir. Hekimlerin direkt ilgilenmediği işlerden elde edilecek puanlar bölüm içi ortak havuza aktarılırsa adaletsizlikler bir nebze ortadan kaldırılabilir diye düşünüyorum. Yoksa mevcut sistemde çok az çalışılıp çok fazla gelir elde eden branşlar olması sistemin dengesini ve çalışma barışını bozmaktadır.
Mevcut sistemde bilimsel faaliyetlere katılımlarda ancak iki toplantıya görevlendirme ile izin verilmektedir. Diğer katılımlarınız yıllık izninizden düşmekte ve dolayısı ile çalışılan gün katsayınız azaldığından, aktif çalıştığınız günlerde çok fazla çalışıp çok yüksek puanlar elde etseniz bile, o ay elde edeceğiniz gelir ciddi oranlarda azalmaktadır. Kongreye katılımları bazı meslektaşlarımızın abarttığı konusundaki eleştirilere katılmamak mümkün değildir. Ancak aktif bir bilimsel yaşamı olan ve kongrelere konuşmacı vb olarak aktif katılan eğitim görevlileri ve uzmanlara en azından aktif katıldıkları kongreler kadar izin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Üniversitelerde de durum bu şekildedir. Eğer bu mümkün değilse kongre görevlendirmeleri için 7-10 günlük bir süre konabilir, kişi isterse bu süreyi 2 kongrede, isterse 5 kongrede değerlendirebilir. Çünkü şu anki durumda örneğin 4 günlük bir kongreye 1 gün katılıp dönseniz bile görevlendirme hakkınızın bir tanesini kullanmış sayılmaktasınız. Mevcut durumda bilimsel olarak aktif eğitim görevlileri ne yazık ki adeta cezalandırılır durumdadır. Aynı şekilde yasal izin dönemlerinde de en azından belli sayıdaki günler için performans hesaplama katsayılarının azaltılmaması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle hastaya daha fazla zaman ayrılması gereken spesifik branşlarda puanların daha fazla yükseltilmesi gereklidir. Böylece hastaların aldıkları sağlık hizmeti kalitesi daha da artacaktır. Bu dallarda bazen bir hekim tarafından günde 100-150 hasta bakılması kesinlikle doğru ve etik değildir.
Eğitim görevlilerine verilen bilimsel ve eğitimsel faaliyetler için verilen ek puanlar son derece olumludur. Özellikle bilimsel faaliyet puanlarının uzmanlara da verilmesi bilimsel yayın kalitesi ve sayısını artıracaktır. Benzer durumun üniversitelerde de tatmin edici bir hale getirilmesi gerekmektedir.
Performans gelirlerinin daha fazla kısmı hekimlerin maaşlarına ve dolayısı ile emekliliklerine yansıtılmalıdır. Bu konuda bir çalışma yapıldığı konusunda uzun süredir duyumlar almaktayız. Umarız kısa sürede neticelendirilir. Yoksa yıllarını vermiş bir hekimin şu anki emeklilik maaşı normal hayat standartlarını sağlayacak ölçülerden oldukça uzak gözükmektedirve bu durum da hekimleri endişeye sevketmektedir. Ayrıca sabit alınan miktarların artırılması hekimlerin her ay değişmesi nedeniyle ne kadar para alacağım belirsizliğini biraz azaltabilir diye düşünüyoruz.
Performans sisteminden diğer sağlık personelinin daha verimli bir şekilde yararlandırılması sağlık kuruluşlarında verilen sağlık hizmetlerinin kalitesinde önemli artışlar sağlayacağı inancındayım.
Bildiğimiz kadarıyla Profesör ve Doçentlerin baktıkları hastalar için özel hastanelerde SGK farklı ödeme yapmakta ve ayrıca hastalardan fark alınabilmektedir. Üniversite ve Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde de hastadan fark alınmasa bile en azından birebir hasta bakan, ameliyat yapan Profesör ve Doçentlere fazla puan verilmesinin polikliniklere hocaların inmesine yardımcı olacağı kanaatindeyim.
Bildiğiniz gibi son zamanlarda yeni kurulan üniversitelerle Sağlık Bakanlığı arasında yapılan protokollerle Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ortak kullanılmaktadır. Ancak Sağlık Bakanlığının son derece olumlu bir girişim olarak başlattığı sabit performans ödemelerinden aynı hastanede çalışan öğretim üyeleri ne yazıkki şu an yararlanamamakta ve aynı işi yapan Bakanlık kadrosundaki meslektaşlarından daha az ücret almaktadırlar. Bu adaletsiz durumun da acilen düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hastalarımız kızmasın bu ay biraz onları belki daha az ilgilendiren bir konu olan hekimlerin aldıkları ücretlerden bahsettik. Mevcut durumu birebir yaşayan bir kişi olarak yapacağımız yapıcı eleştirilerin anlayışla karşılanacağına ve dikkate alınacağına inanıyoruz.
Dipnot olarak son cümlemiz hastalarımıza. Onlardan da bir ricamız var. Nasıl bir hekime kızdığınızda, memnun olmadığınızda en tabii hakkınız olarak size verilen imkanlarla hemen şikayet ediyorsunuz, lütfen memnun olduğunuzda da bir kuru teşekkürle yetinmeyin, memnuniyetinizi mutlaka gerekli yerlere bildirin. Bildirin ki her meslekte olabilecek çürüklerle sağlamlar arasındaki fark ortaya çıksın.

Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kliniği Eğitim Görevisi

One thought on “Sağlıkta Performans Sistemi

  • 17 Eylül 2012 tarihinde, saat 04:02
    Permalink

    Bu güzel, sorunları dile getiren ve sonderece mantıklı çözüm önerileri sunan yazınızdan dolayı sizi kutluyorum. Ellerinize sağlık. Devamının gelimesi dileği ile…

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir